Katılımcılar:
ADA, Ali Kanal, CANAVAR, Cem Sonel, Göksu Gül, FRZ, İN!, KAPTAN, PAPYX, PİON, RGA, Suatilyus
20-27 Haziran tarihleri arasında Darağaç Volta gerçekleştirildi. Projenin artık son toplantısına kadar bir türlü bulamadığımız isim konusu, Ayşegül’ün “Volta olsun abi!” çıkışıyla sonlanmıştı. Etkinlik posterinin tasarım aşamasında kullanılacak görsel için, Ali’nin de yardımıyla, mahallenin hemen bitişiğindeki eski Sümerbank Fabrikası’nın yıkılmaya direnen bir duvarına sprey boya ile etkinliğe yakışacak bir uygulama gerçekleştirdik. İzmir’in kavuran güneşine rağmen oldukça keyifli bir uygulama süreci olmuştu.
Bir yandan bakkal Fırat, kardığı harcı mahallenin yıpranmış olan duvarlarına Pion ve Ankara’dan gelen eski dostum Çağdaş ile beraber sürerken bir yandan da ben, Cenkhan ve Ali, mahalleyi kapı kapı dolaşıp yeni duvarlar için izin istiyor, kullanılacak malzemeler için destek alıyorduk. Etkinliğin başlayacağı günden bir gün önce Fatih ile karşılamaya gittiğimiz Diyarbakır’dan gelen genç kardeşim Pion, daha bizi görür görmez “Abi inanamıyorum geldim, hayalde miyim?” diye soruyordu. Takip eden günlerde Ankara, İzmir ve Tebriz’den katılan sanatçılar ve 24 Haziran’da, tekrar eden yerel seçimin akşamında, İstanbul’dan gelen sanatçılarla beraber artık tam kadro olmuştuk. Gündüzleri beklenenin oldukça üzerinde seyreden sıcaklıkta kimse güneş altında çalışamıyor, herkes nispeten serin bulduğu alanlarda küçük küçük gruplaşarak birbirlerini tanıyor ve fikir alışverişlerinde bulunuyordu. Öğlen sıcağının azalmasıyla beraber Tuğçe, Ayşegül ve Hilal’in hazırladıkları yemekler hep birlikte afiyetle yeniyordu.
Kavurucu güneşin giderek battığı akşam saatlerine doğru herkes yavaştan kendi duvarının karşısındaki yerini alıyordu. Geceye devam edecek sanatçılar için her akşam, Cenkhan ve Ali ile beraber, mahallelinin evlerinden çektiğimiz uzatma kablolarıyla giderek kararan mahallenin çalışılan duvarlarını aydınlatıyorduk. Ben ve Ali bir yandan gelen misafirlere ev sahipliği yapıyor, arta kalan zamanlarda da karşılıklı seçtiğimiz duvarlarımızda çalışıyorduk. Fatih de devam eden çalışmaları eş zamanlı olarak sosyal medyadan paylaşıyordu. Akşamları Apeiron Soundsystem hazırladıkları setler ile sanatçılara, mahalleliye ve izlemeye gelen seyircilere keyifli anlar yaşatıyordu.
Etkinliğin son akşamı düzenlediğimiz kapanış partisine yaklaşırken artık sanatçılar çalışmalarının son dokunuşlarını yapıyordu. Mahalle de giderek kalabalıklaşmaya başlamıştı. Veli bakkal ve bakkal Fırat’ın bir gün öncesinden dolaplara stokladığı buz gibi biralar elden ele dolaşıyordu. Mahallede düzenlenen her sanat etkinliğinden sonra artık gelenek haline dönüşen bayram havası, sokaklara yayılmıştı. Etkinliğe davetli Göksu Gül, Canavar, Frz, İN!, Kara Gözüktü Kaptan, PİON, RGA (Owl, Rikid, Hemon), Ali Kanal, ben ve etkinlik sırasında kendi istekleri dahilinde bize katılan ADA, PAPYX ve Suatilyus’un tamamladığı toplam 17 duvar çalışması izleyicinin karşısına çıkmıştı. Gelen izleyiciler gece boyu mahalleyi voltalıyor, bir yandan da Steph B2B Emre Can Swim, King Kiwi ve Manner’ın hazırladıkları setler ile eğleniyorlardı. Kapanış gecesinin en unutulmaz anı, partinin düzenlendiği atölyenin kapısına çektiği sandalyesine tüm heybeti ile oturan Muhtar Fatma Ana’nın, gelen polis ekiplerine “Bu mahallenin muhtarı olarak ben çocukların başındayım, siz işinize bakın.” deyişiydi.
İyi ki varsın Fatma Ana, iyi ki varsın Darağaç!
Metin: Cem Sonel, Darağaç adına.