Konuşmacılar: Emre Zeytinoğlu, Orhan Berent
Moderatör: Hale Eryılmaz
Darağaç’ın kent belleğinde yer etmiş tarihini ve yerelde yapılan araştırmaları konu edinen konuşma serisinin ilki, Hale Eryılmaz’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Darağaç’ın kendi deneyimlerinin de ışığında, yerelde gerçekleşen kültür etkinliklerinin yaydığı enerji ve çevreyle olan etkileşimi tartışmanın odağındaydı.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik Bölümümezunu Dr. Emre Zeytinoğlu, Marmara Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi ve Işık Üniversitesi’nde sanat kuramları, tasarım kültürü ve sanat eleştirisi üzerine dersler verdi. Otuz yılıaşkın bir süredir solo sergiler açanve karma sergilere katılan; aynı zamanda sanatüzerine makaleler ve kitaplar yayınlayan Zeytinoğlu, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.
Edebiyat Fakültesi mezunuolan Orhan Berent, çizgi roman dergilerinde editörlük ve yayın danışmanlığı yaptı. İzmir, trengarları,trenler, popüler kültür, futbol üzerine yazan Berent’in, “Alsancak’ın Sakini Altay” ve 1970’lerin kozmopolit İzmir’ini işlediği “Clarke’ın Doru Tayları” adlı kitapları bulunuyor. Berent’in “Öteki İzmir’in Çocukları” adlı, Ballıkuyu, Yapıcıoğlu, Mortake, Darağaç, Basmane ve İşçiler Caddesi’ni anlattığı yeni kitabı bu yıl yayımlandı.
“‘Yer’, insanları birbirine çeker. İnsanlar orada yavaş yavaş ortaklıklar koymaya başlarlar. Yani bir kimlikten bahsedeceksek, orada bir ‘yer’den söz ediyoruz demektir. Dolayısıyla, o yerin kuruluşu hiçbir zaman kökensel değildir. İçinde bulunan insanların birbirleriyle, bölgenin ve doğanın koşullarıyla bir yaşam inşa etmesidir. Bir yerin, bir mahallenin, ortak noktaları ve kültürünü, birbirinden tamamen farklı insanlar oluşturur. O halde mahalleye dışardan gelen bir yabancı da kendisine bir yer bulma hakkına sahiptir. Yani o yabancı, mahallenin taşlaşmış yapısını çözebiliyorsa, kendi karakterini elden kaçırmaksızın o mahalleye bir şey ekleyebiliyorsa, oraya dahil olmuş demektir; ille de oraya yerleşmesi şart değil. Geçicilik vardır çünkü mahallenin içeriğinde. Ne kadar yabancı da olsa, kendisini o noktada buluşuyla ve eklediğiyle mahalleye dahil etmiş demektir. ‘Kültür’ dediğimiz de sınırları son derece esnek, gelişen ve yabancıyı onaylayan bir durumdur. Başka türlü kültür oluşmaz.” Emre Zeytinoğlu